Gayret kemerini kuşanmak
“Türkiye’nin, demokratikleşme
meselelerini çözmüş, toplumsal yaralarını sarmış, her türlü ötekileştirme ve
aidiyet sorunlarını ortadan kaldırmış müreffeh ve huzurlu bir ülke olmasını” amaç edinerek yola çıkan Gelecek Partisi’nde Başkanlık
Kurulu ve Politika İzleme Kurulu belirlendi (İsimler için bkz. gelecekpartisi.net). Bilgi, yetenek ve tecrübeleriyle temayüz eden hukukçular, ekonomistler, diplomatlar, eğitimciler,
sivil toplumcular vs, vs, vs… Farklı ideolojik ve siyasi cenahlardan gelip yukarıda mezkûr çerçevede
buluşma basiretini gösteren idealistlerin Ahmet Davutoğlu liderliğindeki A Takımı. Nasipse önümüzdeki
günlerden itibaren bu kurulların üyeleri (genel başkan yardımcıları, genel sekreter ve "gölge bakanlar") ülkemizin güncel meselelerini masaya yatırarak, hangi meseleyle ilgili ne yapılması / yapılmaması gerektiğine dair mülahazalarını kamuoyuyla paylaşacaklar.
Kurulların belirlendiği toplantıda ben de
vardım. Göreve getirilen arkadaşlarımızda soylu bir telaş gördüm. Memleketin
dertlerine bir an evvel derman olma, en azından derman gösterme telaşı. Ortak
motivasyon: Kısır tartışma tuzağına düşmeyip millete doğru dürüst bir vizyon
sunmak.
“Evet, bunlar Türkiye’yi yönetebilir, Türkiye’nin
dertlerine derman olabilir” dedirtmeye aday bir kadro bu. Allah utandırmasın.
***
Bir parantez: (Kadroda “çok fazla” AK Parti
kökenlinin olmasından rahatsızlık duyanların rahatsızlığını paylaşmıyorum. Ülkemizin
son 18 yılına damgasını vuran AK Parti, olumlu yönlerini -ki bana göre bunlar uzun
süre ağır basmıştır- yok sayamayacağımız müthiş bir tecrübe birikimini ifade ediyor. Gelecek
Partisi’ndeki AK Parti kökenliler bu birikimin olumlu yönlerini temsil
ediyorlar. Onun olumsuz yönlerine isyanı da temsil ediyorlar. Bir yandan çiçeği
burnundaki Gelecek Partisi’ne peşinen ‘olgunluk’ kazandırıyor, öbür yandan onun
ahlaki temeline güç katıyorlar.)
***
Gelecek Partisi Programı’nın giriş bölümündeki
şu cümle çok hoşuma gidiyor: Türkiye’nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur.
Siyasi, hukuki, sosyal ve ekonomik sorunlarımız
ne kadar büyük olursa olsun, bunların hepsini çözmek için gereken potansiyele
sahibiz. ‘Akıl akıldan üstündür’ şiarıyla ortak aklı başa devşirip gayret kemerini
idealizm ve iyimserlikle kuşandığımız vakit, o potansiyelin harekete geçmeye
başladığını göreceğiz inşaallah.
AK Parti kadrolarının bir dönem estirdiği ıslahat
(reform) rüzgârları, aydınlığa giden yolu kapatan en muhkem kayaları bile
yerinden oynatmamış mıydı? Bidayette “lider oligarşisi”ni reddeden, özgürlük ve
adaletin bayraktarlığına soyunan, “3Y”nin
(Yolsuzluk, Yoksulluk, Yasaklar) sonunu getirmeye ahdeden AK Parti zamanla bunlardan vazgeçip o yoldan dönmüşse
de, o yolun aşılmaz bir yol olmadığını iyice gösteren tecrübe bakidir.
***
İyimserlik; evet, kesinlikle! Ama ayı zamanda
tevekkül.
Gayret bizden, tevfik Allah’tan.
Hakan Albayrak
albayrakhakan@gmail.com
albayrakhakan@gmail.com
Yorumlar
Yorum Gönder
Nasipse bütün yorumlar okunur. Okunan her yorum burada paylaşılmayabilir. Yazarı meçhul yorumlar hiç paylaşılmaz.